➡️Evliya Ermişlerden,Seyyid Kalmem-u sır Efsanesi 💓

Kalmem-u Sır, efsanesi💗 Tünceli valiliği Arşivinden Alıntıdır….

SEYİD KALMEM EFSANESİ
Kureyş olarak da bilinen Der-
viş Mahmud Hayrani ile birlikte
Horasan’dan geldiği söylenen
Bismi Şah İsmail’in oğlu olan
Seyid Kalmem’in 13. Yüzyılda
yaşadığına inanılmaktadır. Ziyaretçilerinin rahat etmelerini
isteyen Derviş Mahmut Hayrani,
bir ev yapmaya karar verir. Seyid
Kalmem de, Kardeşi Kalo Ferat
ile birlikte Kureyş’in yaptığı eve yardım amacıyla götürdükleri
ağacı yılana bağladıkları rivayet
edilir. Kureyş’in de, gelenleri kar-
şılamak için yapmakta olduğu
duvarı yürüttüğü anlatılır. Seyid
Kalmem’in, ayrıca elindeki sınırlı
yiyecekle evine konuk olan çok
sayıda kişiyi doyurduğu rivayet
edilmektedir….

Kaynak. ! Tünceli valiliği Arşivinden. Alıntıdır.
Sayfa 108 👇
https://drive.google.com/file/d/1meFxucuDfXB7s0k3ivWi88awi71fQelu/view?usp=drivesdk

SEYİD KALMEM EFSANESİ

Kureyş olarak da bilinen Derviş Mahmud Hayrani ile birlikte Horasan’dan geldiği söylenen Bismi Şah
İsmail’in oğlu olan Seyid Kalmem’in 13. yüzyılda yaşadığına inanılmaktadır. Seyid Kalmem’e ilişkin birden fazla efsane anlatılmaktadır.
Karların erimesiyle birlikte kışlakçılar, sürülerini
otlatmak için kışın yaşadıkları köylerden yaylalara
göçerler. Yaylaya çıkış, gelenekselleşmiş bir şenlik
havasında olur. Göçün başladığı mevsimde yeni evli
genç ve güzel bir gelin, mensubu olduğu toplulukla beraber yaylaya çıkar. Sırtında altı aylık çocuğu da
vardır. Çadırlar kurulup, yerleşilmesi birkaç günü almıştır. Her şey bittikten sonra, askerdeki kocasının
özlemiyle bebeğini de yanına alan gelin, hem çocuğunu emzirmek hem de içip yorgunluk atmak arzusu ile
suyun kaynağına yönelir.
Bunlardan birincisi, Seyid Kalmem’in yanında çoban olduğu Şıh Hasan’ın kızına aşık olduğuna ilişkin
olan efsanedir. Bütün diretmelerine rağmen kızının evlenmesine engel olamayan Şıh Hasan’ın Seyid
Kalmem’e arazi vermemek için koştuğu şartla ilgili
bir efsanedir. Şıh Hasan, Seyid Kalmem’den kendisine bir çift öküz bulup, güneşin doğuşundan batışına
kadar sürebileceği araziye sahip olabileceğini söyler.
Seyid Kalmem’in öküzü yoktur ama sabaha kadar çalışıp, bir boyunduruk yapar.
Rivayet edilir ki, çocuğunu sırtından indirip, bir
yudum soğuk su içen gelin, tam bebeğini emzirmek
için doğrulurken korkunç bir sesle irkilir. Sesin geldiği tarafa baktığında, inanılmaz büyüklükte bir canavar yılanın hışımla kendilerine doğru geldiğini görür.
Baş tarafı yerden metrelerce yüksekte, kuyruk kısmı
uzaktaki dağın tepesinde olan bu canavardan kaçarak
kurtulmak mümkün olmadığını düşünür. Bir umutla
olduğu yere diz çöker ve bütün inancıyla yaratana sığınıp, “Hey Allahım, bu ıssız dağ köşesinde, masum
yavrumla beraber korkunç canavar karşısında beni
çaresiz ve korumasız bırakma” şeklinde yakarır.
Sabah kalkan Şıh Hasan, Seyid Kalmem’i göremeyince, O’nun bir şey yapamayacağını ve arazi sahibi
olamayacağını söyler. Akşam köye dönen Şıh Hasan,
Seyid Kalmem’in bulduğu bir çift tosunla neredeyse
köydeki bütün araziyi sürdüğünü görünce O’nun
keramet sahibi biri olduğunu anlar ve eşine her ne
olursa olsun Seyid Kalmem’e süt mayası vermemesini
öğütler.
O an bir ses duyar. Umutsuzlukla kapattığı gözlerini aralar ve kafası boşlukta dikili duran canavarın
hareketsiz kapkara bir kaya parçası haline dönüştüğünü görür. Tekrar dua ederek Allah’a yakarır: “Allahım ben bu mucizeyi gözlerimle gördüm; izleri dünya durdukça insanlığa ibret levhası olsun” der.
Birkaç kez istediği mayayı annesinden alamayan
kızı, içinin yandığını, bir ayran vermesi için annesinden istekte bulununca içi yanan annenin verdiği ayranın son yudumunu içmeyip eve götürerek maya yapar.

Bunun üzerine Şıh Hasan, kendisine yol göründüğünü söyleyerek oradan göçer. Munzur’u geçip
Ovacık’a vardığında mola verir. Biraz dinlenmek için
uzanan Şıh Hasan’ı uyku basar ve rüyasında Hızır’ı
görür. Hızır, ‘öküzün nerede çökerse, orayı kendine
yurt edin’ der. Öküzün çöktüğü yere konar.
rüyasında aksakallı bir ihtiyar görmüş. Yöresel dilde
Kalo Sıpe denilen Aksakallı İhtiyar, “yükünü yükle,
buralardan git. Öküzün nerede istirahat için yatarsa
orayı kendine yurt edin” diye nasihat etmiş. Şah Hüseyin Bey, sabah uyanır uyanmaz, eşyalarını benekli
bir çift öküzün çektiği kağnıya yüklemiş ve ailece doğudan batıya doğru yola çıkmış.
Bu efsanelerden ikincisiyse Seyid Kalmem’in,
evinde bulunan sınırlı yiyecekle kendisine konuk
olan çok sayıda kişiyi doyurduğuna ilişkindir.
Günlerce yolculuktan sonra benekli öküz,
Pülümür’ün Ağa Şenliği denilen bölgesinde istirahat
etmek için yatmış. Şah Hüseyin Bey de, Aksakallı
İhtiyar’ın sözüne uyarak, orayı kendine yurt edinmiş.
Barınmak için ev yapmaya başlamış…

Kaynak. Tünceli valiliği Arşivinden Alıntıdır.
Sayfa 75  👇
http://doczz.biz.tr/doc/194091/tunceli%CC%87-folkloru…

ERENLERİN GÜLÜ CANLARIN CANI.💗

Erenlerin gülü canların canı,
Ben seni defter-i Rahman’a yazdım.
Hoş safa geldiniz Şah’ın mihmanı,
Ben seni defter-i Rahman’a yazdım.

Mihmandan Ali’nin kokusu gelir,
Mihman gelse gönül şadıman olur.
Küçük küçük cümle kadrini bilir,
Ben seni defter-i Rahman’a yazdım.

Mihmanı sevmezin yanına varma,
Hasta dahi olsa hatırın sorma,
Muhabbete gelse bile oturma,
Ben seni defter-i Rahman’a yazdım.

Erenler mihmana olayım kurban,
Mihmanı görünce olurum handan.
Pir Sultan’ım, hoş tut daima mihman,
Ben seni defter-i Rahman’a yazdım


Seyyid Kalmem-u sır’ın kerametleri.
20200322_231226-BlendCollage.jpg
Evliya Ermişlerden,KALMEM-U SIR’ın Kerametlerinden Biri. 💗Horasan erenleri, Kalmem-u sır ve Seyyid Mahmut hayrani.Dersime yerleştiklerinde ilk dam evi yaparlar dam evi duvarları yapılır Seyyid Mahmut hayrani kalmem-u sır a diyor git ormanda iki uzun ağaç kes getir karanlık olmadan damın östünü ürtelim der, kalmem-u sır çok kerametliydi Hakla hak olmuş sırların sırrı kalmem-u sır kendi ve Allah arasındaki sırrı hiç kimseye açıklamazdı kalmem-u sır ormana varıyor ormana girdiğinde yılanlar çıkıyor yılanlar dile geliyor yılanlar kalmem-u sır a diyor emir et emrini yerine getirelim kalmem-u sır emrim odirki ben iki ağaç keserim ağaçları benimle damın yanına getirin kalmem-u sır ağaçları kesiyor yılanlar heriki ağaça dolanıyorlar kalmem-u sır ağaçları havadan yörütüyor kendisi önden yılanlar ve ağaçlar onu takip ederek dama doğru yürüyor. Seyyid Seyyid Mahmut hayrani merak ediyor kalmem niye gelmedi diye Seyyid Mahmut hayrani kalmem-u sır ı karşılamak için yırtıcı boz ayıya biniyor düzgün baba dağın eteğine geldiğinde bir bakıyor havada ona doğru gelen yılanlar cirit olmuş ağaçları havadan yürüyor kalmem-u sır önden yürüyor. Seyyid Mahmut hayrani kalmem-u sır ın bu kerametini görünce sesleniyor. kalmem diye ağalar yere düşüyor arada yıllar geçiyor yere düşen ağaçlar yeşeriyor kocaman ağaç oluyor şimdi bu ağaç düzgün baba dağın eteğinde ziyarettir çoçuğu olmayan ziyaret ediyor bir çok kişi muradına ermiştir, kalmem sır sır oluyor bir tepenin üstüne gidiyor Seyyid Mahmut hayrani diyor hey mubarek niye benden kaçıyorsun kalmem-u sır senden kaçtığım yok benim ve Allah’ım arasındaki sır hiç kimse bilmemeli sen bana seslenmeseydin kırklara varırdım. Seyyid mahmut hayrani bunu görüp duyunca kalmem-u sır’ın elini öpmeye kalkıyor sen cansızı ben canlıyı yürüttüm gel pirim ol birbirimize ikrar verelim kalmem-u sır ikrar olmayı kabul ediyor ama yaşça Seyyid Mahmud hayrani büyük olduğu için kalmem-u sır diyor ben yaşça senden küçüğüm musade et elini öpeyim ikrarım pirim ol. Orda birbirene ikrar veriyorlar… Buna benzer kalmem-u sır ın bir çok kerameti var…Evliya ermişlerin arasında perde yoktur Düzgün baba olsun kalmem-u sır olsun diğer evliyalar olsun hepside birdir aralarında perde ikilik yoktur asıl hak yoluna ikilik koyan bencil insanlardır kalmem-u sır düzgün babayı çok sevmiştir çünkü birbirene ikrar bentler aynı sevgiyi düzgün baba ve Kureyş de vermiş… Aşkı niyazım olsun. Bilgi kanıt, Bir çok kişinin anlattığı ve Benim Babam 55 yıl önce Dersime pir’ine misafirliğe gittiğinde Düzgün babaya gidiyorlar bu gerçeği orda bulunan pir-i ve yanındaki kişiler bu gerçeği babama söylüyorlar… Daha önce de dilden dile dolaşan bu gerçeği duymuştuk…Evliya ermişlere aşkı niyazımız olsun. ( Fahrettin ŞahmerdanHızıraşkına )
KALMEM-U SIR’ın KERAMET TAŞI
Kalmem-u Sır’ın kayın pederi şeyh Hasan bir gün adamlarıyla beraber kalmem-u sır’a misafirliğe giderler şeyh Hasan kalmem-u sır’a aç olduğunu söyler kalmem evin yanındaki taşın üstünde sir yemeği yapar sirin üstüne yağ düker Allah tarafından taşın içi oyuk haline gelir yağ içinde durur etrafa sızmaz Bunu gören kayın pederi şeyh Hasan kalmem-u sır ‘ın çok kerametli olduğu anlar yalnız sir yemeği sadece kendini doyorduğunu söyler sir az yapılmış misafirler çok kalmem-u sır kayın pederine söyler siz misafirlerle yiyin yetmez ise bir daha yemek yaparım yemiği yemeye başlıyorlar herkes karnını doyuruyor ama az yapılan yemek bir türlü bitmiyor..
Misafirler yemeğini yedikten sonra atların aç olduğunu söylerler kalmem-u sır dereye gidiyor bir torba kum getiriyor atların yemlik torbalarına koyuyor bunu gören misafirler atlar kum yemez ki diyorlar. getiren kum Arpa olmuş atlar yiyor misafirler atların yemliklerine bakıyorlar ki kalmem-u sır’ın getirdiği kum Arpa olmuş…..Kalmem-u sırın buna benzer bir çok kerameti vardır.
Aşkı niyazımız olsun Canabi Allah bizi bağışlasın Hak dostu Evliyaların yüzü suyu hürmetine. Allah Allah

Hızır sana geldi ya Keremler Sultanı Sırların sırrı Kalmem-u Sır Evliyası.💕

Evliyaya eğri bakma
Kevn-u mekan elindedir
Mülke hüküm süren odur
İki cihan elindedir

Hak anı bunda gönderdi
Kullarını irşad için
Kime diler iman verir
Kahru ihsan elindedir

Sen anı şöyle sanırsın
Sencileyin bir Ademdir
Evliyanın sırrı vardır
Gizli ayan elindedir

Hak zatıyla sıfatıyla
Tecelli eyledi onda
Varlığı hak varlığıdır
Emr-i Sübhan elindedir.

Kaygusuz eder bu ilmi
Okudum anladım bildim
Bütün alemlerin hükmü
Kamil insan elindedir.
Kaygusuz Abdal

2 thoughts on “➡️Evliya Ermişlerden,Seyyid Kalmem-u sır Efsanesi 💓

  1. Geri bildirim: ➡️Evliya Ermişlerden,Seyyid Kalmem-u sır Efsanesi 💓 | ALEVİ İNANCI, DİN BİLGİLERİ SAYFASI

Yorum bırakın