➡️ DÜZGÜN BABA (ŞAH HAYDAR) EFSANESİ, Şah Haydar Evliyası Kimdir? 💕 DÜZGÜN BABA (Şah Haydar)Evliyası Kimdir? 💕Seyyid Kureş’in oğullarından; Dewres Mewali’yle, Dewres Mahmud’un kerametleri herkesçe bilinirdi. Şah Haydar ise henüz 15 yaşındaydı. Onun kerameti bilinmediğinden dolayı, babası Seyyid Kureş kasavat ederdi.“Dera Zeve’den 5km. mesafede ve Düzgün Dağının güney yamaçlarında “zargovit” denilen ormanlık bir alan vardır. Bu alanın içinde, Seyyid Kureş ailesinin bir kom’u (ağıl) vardı. Bu kom da Şah Haydar oturur ve orada keçi beslerdi. Şah Haydar’ın keçileri her mevsimde besili idiler. İlkbahar, yaz ve sonbahar da otlak boldu, hayvanlar yeteri kadar beslenirlerdi. Fakat kışın ot-otlak bulunmazdı. Aralık ayında kar yağmaya başlar, Nisan ortalarına kadar devam ederdi. Yağan karların kalınlığı iki metreyi buluyordu. Dolayısı ile kışın zorluklarında yemlerin bulunması güçleşiyordu. Bu zor koşullara rağmen, Şah Haydar’ın keçileri kışın daha çok besili idiler.Birgün Babası “bu oğlum bu keçilere ne verir, nerde doyurur ki, bu keçiler bu kadar besili olur” ve evde birşey yemezler, diye merak eder durur. Seyyid Kureş; ayaklarına lekenleri (hedik) takar ve oğlu Şah Haydar’ın peşinden gider. “Zargovit” denen ormanlık alana varınca, bir de bakar ki; “Şah Haydar, asasını, hangi meşe ağacına vurursa, o ağaç yeşeriyor ve yaprak açıyor ve keçiler de iştah ile kapış kapış yiyorlar.” Seyyid Kureş bu durumu görünce, ziyadesiyle sevinir. Orda durup, bir müddet seyre dalar. Geri dönüp, gideceği sırada, kendisine en yakın olan keçilerden biri ürker hapşırır ve ormanın içine doğru kaçar. Şah Haydar; bu durumu görünce;Bıze, qey pırkena… Kures’o-Qur vejiya çıko..? ( neden ürktün, Seyyid Kureş’i mi gördün)? der. Dediği anda da babası Seyyid Kureş’i görür. Ve utanır. ( babasının ismiyle hitab ettiği için bunu bir saygısızlık olarak kabul eder) keçileri orda terk ederek, büyük dağın zirvesi istikametine doğru kaçar. Babası arkasından; Me-so, tawa nê-beno… Meso … ( gitme bir şey olmaz, gitme) diye bağırsa da, Şah Haydar dinlemez. Ve koşmaya devam eder. 3000m yükseklikteki büyük dağın zirvesine gider. Zirvenin altında çok derin bir mağara bulunmaktadır, o mağaraya ulaşınca içine girer ve orda “Çelle”ye girer.Seyyid Kureş keçileri eve götürdükten sonra, geriye dönerek, oğlunun yanına gider. Oraya varınca,görür ki; “Şah Haydar, mağaranın ortasında bulunan düz bir yerde, kulavını yere yaymış, üstüne oturmuş..” Bu duruş, “Çelle’ye girme” durumu olduğundan, babası, bu durumu görünce, sesini çıkarmaz ve oğluyla birlikte, “Çelle”ye girer. İkisi kırkgün kırk gece hiç bir şey yemeden içmeden çelle’de dururlar. Kırkıncı gün tamamlanınca, bir kurban keserler. Çelle’den sonra Seyyid Kureş eve döner Şah Haydar burda kalır.Gün gelir, (Bölge halkı tarafından “Eskeftê-Çelli” adı verilen mağara halkla dolup taşar. Civardaki köylerde yerleşik bulunan insanlar yaz-kış demeden mağaraya akın ederler. Artık Şah Haydar’ın da talipleri (mürüdleri) vardır.Hergün dağın zirvesindeki mağarada Cem bağlayıp semah dönerler. Birgün, Şah Haydar’ın yanından gelen bir talibine, Seyyid Kureş; “Kare Sah Heyder-ê mı çı turıyo”? ( Şah Haydar’ımın işi nasıl gidiyor)? diye sorar, talip de; “Karê ho Duzgıno..” (İşi düzgündür) cevabını verir.“Heniyo leqama xo “Duzgın” bo ( öyleyse lakabı Düzgün olsun) der babası.İşte o günden sonra, Şah Haydar, Düzgün lakabıyla anılır. Şah Haydar’ın lakabına izafetten, büyük dağın adı; Ko’yê Duzgın ( Düzgün Baba dağı) zirvedeki dağın adı da “Eskeftê Çeli” olur. Düzgün Baba; Düzgün dağındaki, Eskeftê Çeli’de 110 yıl kalır. Bu zaman dilimi içinde talipleri onu yanlız bırakmazlar. Yaz-kış mağaraya akın edip dururlar. Bawa Duzgın, Eskeftê Çeli’de SIR olur ama, yüz yıllardır halk yinede bu kutsal mekânı ziyaret eder durur…”Düzgün Baba’yı ziyaret edenlerin dertleri ve istekleri çeşitlidir. Hastalıklarından kurtulmak isteyen, evlat sahibi olmak isteyen, sevdiğine kavuşmak vs.vs. İçin çeşitli dileklerde bulunurlar.Düzgün Baba; dileyene muradını verir. Yeter ki, dileklerinde inançlı ve itikatli olsunlar, kalplerinde kin, buğz olmasın, yani dileklerini kalben gönülden dilesinler. Bu olgunluğa erişenler, dileklerini alırlar…Düzgün Baba’nın mekanına uğrayan, dilek ve istekte bulunan tüm canların; dilde dilekleri, gönülde muradları kabul olsun… Halla Halla!Ya Ceddimiz, Ya Duzgın Bawa!Çokça sorulan Düzgün Baba kimdir? diyenlere, işte Düzgün Baba-(Şah Haydar) söylenceye göre bu görünen taş öbekleri yerinde sır olmuştur, ondan dolayı türbesi yoktur, yaşadığı mekanı vardır.. (PİRO) alıntıdır DÜZGÜN BABA (ŞAH HAYDAR) EFSANESİŞah Haydar Evliyası Kimdir? FacebookTwitterTumblrPinterestBeğen Yükleniyor...